6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) md.313 hükmü uyarınca, bir kira ilişkisinde kiracının asli edim yükümü kira bedelini ödemektir.
Kira bedeli seferlerin çoğunda kiraya verenin banka hesabına yatırılmaktadır. Zaman zaman kira bedelinin olağan olarak ödendiği banka hesabı kapatıldığı için veya kiralanan yerin mülkiyetini sonradan edinen kişi bir banka hesabı bildirmediği için kiracılar kira bedelini nereye ödeyeceği konusunda tereddüde düşebilmektedir.
TBK md.111’e göre “Borçlunun kusuru olmaksızın, alacağın kime ait olduğunda veya alacaklının kimliğinde duraksama sebebiyle ya da alacaklıdan kaynaklanan diğer kişisel bir sebeple borç, alacaklıya veya temsilcisine ifa edilemezse borçlu, alacaklının temerrüdünde olduğu gibi, tevdi ya da sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir.”
İşte, kira bedelini nereye ödeyeceğini bilemeyen kiracının yapması gereken, hâkime başvurarak tevdi mahallinin tayinini (ödeme yerinin belirlenmesini) talep etmektir. Keza bu gibi hallerde, kanunun emredici hükümlerine aykırı olmayan ve geçerli bir sözleşmeye dayalı olarak tevdi mahallinin tayini istenebilecektir.
Tevdi mahalli tayini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md.382 uyarınca borçlar hukukundaki çekişmesiz yargı işlerinden biridir. Yetkili mahkeme borcun ifa edileceği yer mahkemesi, görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Tevdi mahallinin tayini davasında mahkeme tarafından genellikle bir devlet bankasına müzekkere yazılarak kiraya veren adına hesap açılması istenir ve kiracı tarafından kira bedelinin bu hesaba yatırılmasına karar verilir.
İşbu bilgi notundaki değerlendirmeler herhangi bir hukuki kanaat niteliğinde değildir. Bu değerlendirmelerden ötürü Astra Hukuk Bürosu’na herhangi bir sorumluluk atfedilemez. Bilgi notunun konusu hakkında detaylı bilgi ve profesyonel destek almak için ekibimizle iletişime geçilmesini tavsiye ederiz.