Anayasa Mahkemesi İçtüzüğünün “Pilot Karar Usulü” başlıklı 75. maddesi şu şekilde düzenlenmiştir: “Bölümler, bir başvurunun yapısal bir sorundan kaynaklandığını ve bu sorunun başka başvurulara da yol açtığını tespit etmeleri ya da bu durumun yeni başvurulara yol açacağını öngörmeleri hâlinde, pilot karar usulünü uygulayabilirler. Bu usulde, konuya ilişkin Bölüm tarafından pilot bir karar verilir. Benzer nitelikteki başvurular idari mercilerce bu ilkeler çerçevesinde çözümlenir…” Buna göre, pilot karar, yargılamada var olan yapısal bir sorun nedeniyle aynı veya benzer konularda birçok başvuru olması durumunda, bu başvuruların çözümünde uygulanacak ilkelerin belirlendiği karardır. Anayasa Mahkemesi 2021/58970 sayılı ve 05/07/2022 tarihli kararında, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edilmesi durumunun yapısal bir sorundan kaynaklandığını tespit ederek pilot karar usulünün uygulanmasına karar vermiştir.

Kararda, “Anayasa’nın 36. ve 141. maddeleri, devlete, hukuk sisteminin -yargılama makamlarının davaları makul bir süre içinde karara bağlama yükümlülüğü de dahil olmak üzere- adil yargılanma hakkının güvencelerini yerine getirebilecek biçimde düzenlenmesi sorumluluğunu yüklemektedir.” tespiti yapılmıştır. Kararda yer alan istatistiklerden yola çıkarak hazırlanan grafiklere bakıldığında, makul sürede yargılanma hakkı konulu bireysel başvuruların, bu konuda verilen ihlal kararlarının ve derdest davaların son yıllarda önemli ölçüde arttığı görülecektir.

Esasen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (“AİHM”) de Türk yargı sisteminde yapısal sorunlar bulunduğunu tespit etmiş ve bu sorunların neden olduğu makul sürede yargılanma hakkının ihlali kapsamında pilot karar (Ümmühan Kaplan/Türkiye, B. No: 24240/07, 20/3/2012) vermişti. Bu sefer, benzer şekilde Anayasa Mahkemesi de makul sürede yargılanma hakkının ihlaline yol açan yapısal bir sorun olduğunu kabul etmiştir.

Kararının gerekçesinde, Anayasa Mahkemesi bireysel başvurunun ikincil nitelikte olduğunu belirtmiştir. Bu cümleden olarak, Anayasa Mahkemesi’nin temel hak ve özgürlüklerin ihlali iddialarını ilk elden ve doğrudan inceleyen bir merci olmadığını ve böyle bir incelemenin bireysel başvurunun amacı ile de bağdaşmayacağını vurgulanmıştır. Bu cihetle, temel hak ve özgürlüklerin ihlali iddiasıyla öncelikle genel yargı mercilerine başvuru yapılması gerektiği açıklanmıştır. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolundan önce etkili bir başvuru yolunun olmaması ve uyuşmazlığın çözümü amacıyla yargıya başvuruda bulunan kişilerin uyuşmazlık süresince mevcut veya ortaya çıkacak zararlarının en aza indirgenmesine yardımcı olacak bir sistemin bulunmamasının bireysel başvuru ve makul sürede yargılanma hakkı açısından yapısal bir sorun teşkil ettiğine değinilmiştir. Bu durumun bireysel başvurunun ikincilliği ilkesi ile bağdaşmadığı tespit edilmiştir.

Söze konu yapısal sorunların çözümü bağlamında hayata geçirilen düzenlemelere (yargıda hedef süre uygulaması, Anayasa Mahkemesi’nde bulunan bazı bireysel başvurular hakkında Tazminat Komisyonu’na müracaat gibi) değinen Anayasa Mahkemesi pilot kararında benzer nitelikli başvuruların çözümünde uygulanmak üzere aşağıdaki ilkeleri benimsemiştir:

  • Devam eden yargılama ve davalara yönelik olarak da başvuru imkânı olmalıdır.
  • Tazminat talebi, makul süre içinde neticelendirilmelidir.
  • Hükmedilen tazminat bedeli makul bir sürede ödenmelidir.
  • Başvuru yolundaki usul kuralları anayasal güvencelere uygun olmalıdır.
  • Başvuru ve yargılama giderleri başvurucular üzerinde ağır yük teşkil edecek derecede olmamalıdır.
  • Tazminat miktarları Anayasa Mahkemesinin benzer olaylarda hükmettiği tazminat tutarlarına uygun olarak değerlendirilmelidir.

Pilot karara konu olan başvuruda da başvurucu tarafından 10/12/2014 tarihinde açılan işçi alacağı davasının 7 yılı aşkın süredir devam ettiği ve bu yargılama süresinin makul olmadığı ve başvurulabilecek etkili bir başvuru yolu olmadığından etkili başvuru hakkının da ihlal edildiği sonucuna ulaşmıştır.

İşbu bilgi notundaki değerlendirmeler herhangi bir hukuki kanaat niteliğinde değildir. Bu değerlendirmelerden ötürü Astra Hukuk Bürosu’na herhangi bir sorumluluk atfedilemez. Bilgi notunun konusu hakkında detaylı bilgi ve profesyonel destek almak için ekibimizle iletişime geçilmesini tavsiye ederiz.